Son yıllarda ülkemizde çalışan kadınların sayısı hızla artmaya başladı. Kadınlar, karşılaştıkları pek çok soruna rağmen, başarılarıyla iş dünyasında zirveyi zorluyorlar. Son 20 yıl içinde iş dünyasının yaşadığı belki de en büyük devrim kadınların çok yoğun bir biçimde iş yaşamına girmesidir.
Endüstri toplumunun çalışan insan tipini erkekler oluştururken içinde bulunduğumuz bilgi toplumunda kadınlar ön plana çıkmaktadırlar. İş hayatında ağırlığın endüstriden bilgi ve hizmet sektörlerine kayması ile birlikte bilgi çağının yarattığı yeni mesleklerin pek çoğunu kadınlar ele geçirmiştir.
Kadının tarihsel gelişimine baktığımızda, kapitalist toplumun ortaya çıkmasıyla birlikte kapitalist üretim ilişkileri cinsiyetçi iş bölümünü dayatmakta ve kadın, savaş vb. koşullar haricinde, toplumsal üretimin dışında tutulmaktadır. Ayrıca ucuz ve vasıfsız iş gücü olarak görülmektedir. Kadınların eğitimine erkeklere oranla fırsat eşitliği ve toplumsal önyargılarda, uygulanan,istihdam politikalarına dayanak olmaktadır.
Başlangıçta ev ve çocuk bakımı ile sınırlı olan kadın, zaman içinde öncelikle ekonomik nedenlerle ve zamanla kazandığı ekonomik özgürlüğün kendisine kazandırdığı kimlik ile çalışma hayatında ücretli çalışanlar arasında kendine yer edinmeye başlamıştır. Kadının ücret karşılığı çalışmaya başlaması ile birlikte kadının ailedeki ve toplumdaki rolünde farklılaşma meydana gelse de, kadın ev yaşamının getirdiği yükten kurtulamamıştır. Bir taraftan evin ve ailenin ağır yükü diğer taraftan sistemin ağır sömürüsü ve de çalışma yaşamının yükü ile kadın çifte sömürüye maruz bırakılmıştır. Bu yüzden kadına "emekçinin emekçisi" denilmektedir. Kadının üretime katılımının önündeki en büyük engel ise, doğurganlığı, analığı, ev işleri ve çocuk bakımının toplumsallaşmamasıdır. Ayrıca bu durumu özelleştirme uygulamalarıyla yoğunlaşan işten atılmalarında gerekçesi de yapılmaktadır. Kadın istihdamı; ücretsiz ve işçiliği, yarı zamanlı çalışma, tarım işçiliği, parça başı üretim, emek yoğun imalat Sanayi ve ev işlerinin devamı olarak görünen hizmet sektöründe yoğunlaşmaktadır.
Kadının toplumsal yaşama katılmasının en önemli ve ekonomik açıdan geliştirici kıstası kadının iş yaşamına katılmasıdır. Kadının toplumdaki yerini irdeleyebilmek için öncelikle iş hayatındaki yerini bilmek gerekiyor. Burada ilk olarak kadının üretim sürecine katılmasının boyutlarını, bu katılmanın ortaya çıkış biçimlerini açığa çıkartmak gerekmektedir.
İş hayatında kadının yerini konu ettiğimiz bu çalışmada öncelikle, dünyada, ülkemizde ve Konya’da kadın nüfusu ve çalışan kadınlara ilişkin istatistiki verilerden bahsedilecek ardından çalışma hayatında kadınların karşılaştığı problemlere değinilecektir.

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipisicing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua. Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation.
0 yorum:
Yorum Gönder